Ermeni Kilisesi İsa Mesih’in havarilerinden olan Tateos ve Partoğimeos’un Ermeni dünyasında verdikleri vaazlar sonucu kurulmuştur. İsa Mesih’in ölümünü takip eden (35-43)yılları arasında Tateos’un, (44-60) yılları arasında da Partoğimeosun bugünkü Doğu Anadolu topraklarında Hristiyanlığı Ermenilere vaaz ettiği yazılı kaynkalardan bilinmektedir.Ayrıca bu iki aydınlatıcının mezarları Magu ve Başkale’de bulunmaktadır. Kilise zaten adını bu aydınlatıcılardan almıştır (Apostolik). Dolayısıyla gerçek Ortodoks kilise Ermeni Kilisesidir. Yaklaşık 300 yıl Hristiyanlığı gizli olarak yaşayan Ermeniler 301 tarihinde Kral Drtad’ın ve aydınlatıcı Aziz Krikor’un girişimleriyle hristiyanlığı ülkenin resmi dini olarak kabul etmişlerdir.
2001 yılında dünya çapında Ermeni Kilisesinin 1700.yılı kutlanmıştır.
İlk 400yıl kilise ayinleri yerel dil Yunanca veya anlık çeviri Ermeniceyle yapılmaktaydı. Çünkü Ermenice konuşulmaktaydı fakat harfler olmadığından yazılamamaktaydı.406 yılında Mesrob Maşdots 38 harften oluşan Ermeni alfabesini icat ederek bu eksikliğe son verdi. Hummalı bir çalışma başladı. Doğu ve Batıdaki tüm ermenilere harfler öğretildi ve Latinceden çeviriler yapılmaya başlandı. Kilise ayinlerinde halkın konuştuğu dil kullanılmaya başlandı.Hristiyanlık daha çabuk yayıldı. Aziz Krikor kadar Aziz Maşdots’un da kilise tarihinde önemi büyüktür.
Yazılanlardan da anlaşıldığı gibi, Ermeni Apostolik Kilisesi ilk dönemlerinde müziğini,ayin kitaplarını ve alfabesini aldığı Süryani ve Yunanlılarla sıkı bir ilişki kurmuştur.Bu bağımlılık 5.yyın başlarında Surp Mesrob Maşdotsun Ermeni alfabesini geliştirerek Süryanice ve Yunanca yazılmış bir çok dinsel ve dindışı eserin çevirisini gerçekleştirmesiyle sona ermiştir.
Ermeni dinsel musiki tarihini kabaca üç dönemde inceleyebiliriz.
4-12nci yüzyıllar arasında Süryani ve Yunan etkisi altındaki birinci dönem.
12nci yüzyıldan 19.yüzyılın sonlarına doğru,Ermeni halk müziği ile dinsel miziğinin yakınlaştığı ve Ermeni ayin (liturji) düzeni müziğinin son şeklini aldığı ikinci dönem.
19.yüzyılın sonundan günümüze kadarki ,çok sesli müziğin kullanılmaya başlandığı üçüncü dönem.
19.yüzyıldan itibaren ayin melodilerinin manevi önemi ve sayıca çoğalması dolayısıyla İstanbul Patriklik Ruhani Meclisi,düzenlediği Türkiye Ermeni Kilisesi Korolar Tüzüğü’nün 58. maddesiyle kilise korolarının aşağıdaki dokuz ayin melodisini kullanmalarına izin vermiştir.
YORUMLARINIZI BEKLIYORUZ
İncelediğiniz okul hakkında herhangi bir görüşünüz varsa, lütfen paylaşınız... Yorumunuz diğer veliler için değerlidir.